Sevilay ÇOBAN
Endüstri mühendisi ve deneyimli girişimci İlker Selim Zorluoğlu, Outlier Ventures adında Londra merkezli bir venture capital firmasında çalıştığı sırada ailesi ile birlikte Bali’ye taşınmaya karar verdi. O dönemde, kızına Türkiye’den online alışveriş yapmaya çalışırken uzun yanıt bekleme süreleri, kötü müşteri hizmeti gibi yaşadığı zorluklar, şirket kurma fikrini tetikledi. Çünkü pazarda bu eksikliği giderecek kaliteli bir yapay zekâ çözümü olmadığını fark etti. Zorluoğlu, Loop Al’ın kuruluş hikâyesi ve yapay zekâ teknolojilerinin gelişimine ilişkin görüşlerini DÜNYA Gazetesi ile paylaştı.
Ortağı Ari Nazir’le birlikte kendi yapay zekâ ajanlarını geliştirmeye karar verdiklerini anlatan Loop AI’ın kurucu ortağı Zorluoğlu, “Amerikalı ortağım Ari Nazir, Michigan’da finans okudu. Daha önce Beyaz Saray’da Obama ile çalışmış, Fintech Ofisi’nin kurucu ekiplerinden biri. Silikon Vadisi’nde uzun süredir yer alan, çok yakın bir dostum.
Onunla birçok ülkeyi birlikte gezdik. Beraber Bali’ye yerleştik. Orada yapay zekâ ajanları geliştiriyorduk. Ama kendimiz için ‘şu tool’u yapalım, bunu ekleyelim, finansal araçlar yapalım, yatırımlarımızı nasıl yöneteceğiz’ gibi ihtiyaçlar için. O sırada kızıma alışveriş yapmak için Türkiye’den bir internet sitesine girdim. Bir şey alacağım ve kızım söz konusu olunca daha dikkatliyim.
Ama sorduğum soruya bir türlü cevap alamadım. Düşünün, bir alışveriş merkezine girdiniz, bir mağazada birine sordunuz, ‘Bu ürünün şu özelliği nedir?’ dediniz. Size ‘2 saat bekleyin, sonra dönerim’ cevabı verilse durmazsınız değil mi? Bu işte tam olarak öyle. Sizin mağazaya kadar gelmiş müşteriniz, mağazadan vazgeçiyor. Ben bunu iki üç kez yaşadım. En büyük, en kaliteli diyebileceğimiz markalara gittim. 12–13 saat bekledim. Ve dedik ki bu çözülebilir bir şey artık” dedi.
2025’in nisan ayında kurulan şirketin mayıs ayında ilk müşterisini alarak çok hızlı bir büyüme sürecine girdiğini belirten Zorluoğlu, “Eski nesil botlar hazır cevap sistemleriyle çalışıyor. Bu sistemler hem soğuk hem yetersiz. İnsanlar robotla konuşmak istemiyor. Biz, soru sorulduğunda, anlayan ve ona göre cevap üreten bir yapı kurduk. Antropic Sonic 3.7 gibi yeni nesil teknolojileri kullanarak insansı yapay zekâ ajanları geliştiriyoruz.
Bu ajanlar, e-ticaret platformları ve web sitelerinde müşteri sorularına anında ve doğru yanıt veriyor. Bir müşterinin aylık 4 bin mesajlık hacmini insan ekipleri ortalama 2 saatte yanıtlarken, yapay zekâ ajanı ile çalışan bu programla bir ayda 41 bin, bir sonraki ayda ise 65 bin soruya yanıt verdik. İnsan müşteri temsilcilerinin %80-90 olan doğru cevap verme oranı, yapay zekâ ile %99’a yükseldi. Ayrıca müşteriler, yapay zekâ ile gerçek bir insanla sohbet eder gibi etkileşim kurabiliyor” diye konuştu.
Müşteri kaybının önüne geçiyor
Markaların online alışveriş deneyiminde bir “like” alabilmek için dev bütçeler harcadığına işaret eden Zorluoğlu, “Ama siteye gelip markayla iletişim kurmak isteyen müşteri kendi başının çaresine bakmak zorunda kalıyor. İşte biz burada devreye giriyoruz. Yapay zekâ, insan gücüyle yönetilemeyecek kadar büyük müşteri ilişkileri hacimlerini yönetilebilir kılıyor, bu da müşteri kaybının önüne geçiyor.
Ayrıca, yapay zekâ, insanların işlerini elinden almak yerine, müşteri temsilcilerini tekrarlayan ve sıkıcı görevlerden kurtararak yapay zekâyı besleme ve yönetme gibi daha stratejik rollerde istihdam edilmesini sağlıyor. Şu an temel amacımız: alışverişi ‘konuşma’ temelli hale getirmek. Yani kullanıcı aramakla, filtrelemekle uğraşmasın. Yapay zekâ onunla konuşurken ihtiyacı olan ürünü getirsin. Şu anda ‘recommendation tool’ geliştirdik. Örneğin, “Akşam özel bir davete gidiyorum, şöyle bir kıyafet arıyorum” diyorsunuz. Size uygun ürünler çıkıyor” ifadelerini kullandı.
Ürünün test sahası olarak Türkiye’yi seçtiler
Kuruluşlarından bu yana henüz 5-6 ay geçmesine rağmen, kısa bir sürede 50’den fazla müşteri ve pilot projeye ulaştıklarını ve Silikon Vadisi hızında ilerlediklerine dikkat çeken Zorluoğlu, ilk olarak neden Türkiye pazarına giriş yaptıklarını şu sözlerle anlattı. “Bu karar, Türkiye pazarını iyi tanıma, teknoloji adaptasyon hızının yüksek olması, güçlü network ve yeni ürünleri deneme isteği gibi faktörlere dayanıyor. Aslında Türkiye’yi aynı zamanda bir test sahası olarak görüyoruz. Amerika’dan gelen bir bakış açısını buraya adapte ettik.
Türkiye’deki müşterilerin yeni teknolojileri hemen benimseme eğilimleri bizi çok motive etti. İlk olarak odaklandığımız sektörler, e-ticaret ve hospitality, yani otel, spor ve eğlence sektörleri. Şu anda Radisson Collection, ModernPix, Professional Tennis Association gibi markalarla çalışıyoruz. Şirket, ilk günden itibaren global bir yapay zeka firması olma vizyonuyla hareket etmektedir. Türkiye’den sonra ilk hedefimiz başta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere Orta Doğu pazarıdır. 2 yıl içinde de dünyaya tamamen açılmayı planlıyoruz.”
80’den fazla dilde hizmet veriyor
7 kişilik ekiple 80 dilde hizmet verebilen girişim, Monday Capital, Mantra ve ABD’li önde gelen melek yatırımcıların katıldığı bu tur İlk yatırım turunu 400 bin doların üzerinde tamamladı. ABD merkezli biyoteknoloji şirketi Every ile kurduğu stratejik ortaklık sayesinde, ürünlerini global ölçekte yaygınlaştırma sürecine başlayan Loops AI, başarısını NASDAQ borsasının ünlü dijital duvarında tanıtımının yayınlanmasıyla taçlandırıldı. Böylece şirket, küresel görünürlüğünü sadece birkaç ay içinde hızla artırmayı başardı. Radisson Hotel Group ve perakende giyim markası Tudors dâhil olmak üzere 10’dan fazla kurumsal müşteriyi, ilk üç ay içinde kazandı.
İlk günden hedef yurt dışı olmalı
Türkiye’de girişimcilere yönelik Teknopark gibi güzel destekler olduğuna dikkat çeken Zorluoğlu, “Türkiye’nin insan kaynağı ve teknik gücü çok kuvvetli. Ancak girişimcilerin küresel düşünce yapısıyla hareket etmeleri ve ilk günden itibaren yurt dışı pazarları hedeflemeleri çok önemli. Küresel başarı için doğru yatırımcılar, iş modeli, hız, ekip ve yapıya sahip olmak kritik öneme sahip. Türk girişimcilerin ‘day one’dan itibaren yurtdışındaki müşterilerle konuşması, satışa odaklanması ve ürüne aşık olmak yerine, geri bildirimlerle hızlıca geliştirme yapması gerekiyor. 7 kişilik ekiple de Unicorn olunabilir. Ben de bu vizyonla Bali’den Türkiye’ye geri döndüm” dedi.
EKONOMİ
14 gün önceEKONOMİ
14 gün önceEKONOMİ
14 gün önceEKONOMİ
14 gün önceEKONOMİ
14 gün önceŞİRKET
14 gün önceEKONOMİ
03 Kasım 2025