Geniş ürün yelpazesi ile her ihtiyaca uygun yalıtım çözümleri sunan İzocam, özellikle deprem bölgesinde yürüttüğü çalışmalarla öne çıkıyor. Deprem bölgesindeki kentsel dönüşüm sürecine İzocam tarafından üretilen ve sevk edilen yalıtım ürünleriyle destek veren firma, binaların güvenliğine katkı sunarken aynı zamanda enerji verimliliğini de artırıyor. Dayanıklılık, sürdürülebilirlik ve konfor odaklı çözümleriyle, Türkiye’nin yapı stokunun geleceğini güvence altına almayı hedefliyor.
Türkiye yalıtım sektörünün öncü firması İzocam, 1965 yılında Gebze’de kurduğu ilk camyünü tesisiyle başladığı yolculuğunu bugün 5 farklı üretim tesisiyle sürdürürken, Türkiye ve dünyada yalıtım sektöründe 7 farklı ürünü aynı çatı altında üretebilen tek şirket konumunda yer alıyor. İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, Türkiye’nin tarihsel geçmişi boyunca büyük depremler yaşadığını ve bu gerçekle yüzleşmenin önemini acı tecrübelerle kavramış bir ülke olduğunu söyledi. Savcı, son yaşanılan büyük depremlerin, kentsel dönüşümün yalnızca yeni bina üretimi değil, aynı zamanda yapı güvenliği, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik boyutlarıyla birlikte ele alınması gereken bütüncül bir konu olduğunu bir kez daha ortaya koyduğuna dikkat çekti.
“Isı yalıtımı deprem dayanımı açısından kritik işleve sahiptir”
Murat Savcı, deprem gerçeğinin göz önüne alındığında, binaların yönetmeliklere uygun projelendirilmesinin ve güçlendirilmesinin büyük önem taşıdığını, ısı yalıtımının ise sadece enerji maliyetlerini düşürmekle kalmayıp, yapı elemanlarını koruyarak duvar ve döşemelerde yoğuşma, rutubet, korozyon ve donma-çözülme gibi zararlı etkileri önlediğine değindi. Savcı, “Böylece taşıyıcı sistemin uzun yıllar güvenle performans göstermesi sağlanıyor. Depreme dayanıklı yapılar planlanırken, betonarme hesaplamalarının yanı sıra yalıtım çözümlerinin sürekliliği de unutulmamalıdır” dedi.
Kentsel dönüşüm projelerinin yalnızca yeni bina üretimi olarak algılanmaması gerektiğini, binaların enerji performansı, sürdürülebilirliği ve yaşam konforunun da dönüşümün önemli unsurları arasında yer aldığını kaydeden Savcı, “İzocam olarak bu süreçte, temelden çatıya tüm yapı elemanlarında ihtiyaç duyulan yalıtım çözümlerini geliştirmeye odaklanmaktayız. Özellikle temel, toprak altında kalan duvarlar, çatı ve cephe uygulamalarında kullanılacak doğru yalıtım sistemleri, binanın hem enerji verimliliğini hem de yapısal dayanıklılığını artırmaktadır” diye belirtti.
Dış cephe mantolama uygulamalarının, Türkiye’deki kentsel dönüşüm projelerinde sıklıkla uygulandığına ancak bu alanda zaman zaman hatalı bilgilerden kaynaklanan eksik uygulamalarla karşılaşılabildiğine atıfta bulunan Savcı, “Özellikle dübel uygulamalarının bina statiğine zarar vereceği yönündeki yanlış algıyı düzeltmek için İstanbul Teknik Üniversitesi ve İZODER iş birliğiyle desteklediğimiz kapsamlı bir araştırma sonucunda, dübelleme uygulamasının yapı statiğine olumsuz etkisi olmadığı bilimsel olarak ortaya konmuştur. Bu araştırma sonuçlarının sektörümüz için önemli bir referans oluşturduğunu vurgulamak isterim” açıklamasında bulundu.
Standart güncellemesi önemli bir adımdı
“Yalıtım uygulamaları yalnızca tasarım ve malzeme seçimi değil, aynı zamanda yasal zorunluluklar ve standartlar çerçevesinde şekillenmektedir” diye konuşan Murat Savcı, yakın dönemde TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’nın güncellenmesinin, sektör için kritik bir adım olduğunu söyledi. Savcı, 20 Şubat 2025’te Resmî Gazete’de yayımlanan ve 1 Nisan 2025 itibarıyla yürürlüğe giren bu güncellemenin, binalarda enerji performansını artırmayı ve çevresel etkileri azaltmayı hedeflediğini ifade etti. İzocam olarak, deprem bölgesinde yürüttükleri çalışmalarla birlikte, kentsel dönüşümde yalıtım ayağının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha dile getiren Savcı, şunları kaydetti: “Hatay, Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman, Kilis ve Malatya’da yürütülen yeniden inşa projelerinde, İzocam olarak ürettiğimiz ve sevk ettiğimiz ürünlerle bina güvenliğine ve enerji verimliliğine katkıda bulunmaktayız. Ürün portföyümüzdeki İzocam Foamboard gibi yüksek basma mukavemetine sahip ısı yalıtım levhaları ile toprak altında kalan duvar ve döşemelerde uzun ömürlü koruma sağlamaktayız. Dış cephe mantolama sistemlerinde Manto Taşyünü R+ ve Manto İzopor Plus gibi TS EN 13500 ve TS EN 13499 standartlarına uygun ürünlerimizle, yapı statiğini etkilemeyen, uzun ömürlü ve yangın güvenliği sağlayan çözümler sunuyoruz.”
“Modernizasyon sorumluluktur”
Temelden çatıya, komşu duvarlardan tesisat detaylarına kadar sundukları yalıtım çözümlerinin, bina ömrünü uzatmanın ve enerji maliyetlerini azaltmanın yanında, deprem güvenliğini de pekiştirdiğine dikkat çeken İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Kentsel dönüşüm, yalnızca yeni bina inşasıyla değil, yapı güvenliği, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik hedefleriyle bütünleşik bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Deprem riskiyle yüzleşerek, binalarımızın modernizasyonunu ertelememek, bizler için yalnızca bireysel değil toplumsal bir sorumluluk olmalı” dedi
EKONOMİ
16 Aralık 2025EKONOMİ
16 Aralık 2025EKONOMİ
16 Aralık 2025EKONOMİ
16 Aralık 2025EKONOMİ
16 Aralık 2025ŞİRKET
16 Aralık 2025EKONOMİ
16 Aralık 2025
1
Coinbase üçüncü çeyrek kârını açıkladı: Beklentileri aştı, gelirler ikiye katlandı
2
Türkiye Tarım Kredi Kooperatif Marketleri, “KOOP Market” ismiyle yola devam edecek
3
“Türkiye’nin kalkınma sürecine güvenimiz tam”
4
TEFAS’tan önemli karar: TL nakit yükümlülük saati değişti
5
Şirketlerin dijital Kurban Bayramı destekleri yüzde 70 arttı